1 Nisan 2013 Pazartesi

Ait olmak mı? Farklı olmak mı?




  En temel ihtiyaçlarımızdan birisi “ait olma” dürtüsüdür. Ancak öyle bir çelişkidir ki, kendimizi en iyi hissettiğimiz ortamda bile “farklılığımızı” ortaya koyarak kendimizi ifade etmeye çalışırız. Bir yandan grubun bir parçası olmak; ama aynı zamanda da “farklı” olmak isteriz… Ait olmak peşi sıra farklı olmayı da getirir.
BEN OLMAK DA İSTERİZ BİZ OLMAK DA
      Bizim “kim olduğumuzu” ait olduğumuz aile, doğduğumuz ya da yaşadığımız şehir belirler. Okuduğumuz okul, içinde bulunduğumuz arkadaş grubu, tuttuğumuz futbol takımı da bizim kim olduğumuzu tanımlar. Bizim kimliğimizi oluşturan, ait olduğumuz yerdir.
İlk kez karşılaştığımız insanlara “nereli olduklarını” sormamız onların kimliklerini en kısa yoldan tanımak içindir.
Ait olduğumuz yerde kendimizi güvende hissederiz. Zor zamanlarda ailemizin ve arkadaşlarımızın yardımıyla ayakta kalırız. Bu dayanışma bizim hayattaki yalnızlık duygumuzu azaltır.
İnsanlar benzerleriyle bütünleştiklerinde kendilerini güçlü hissederler. Aidiyet duygusu insanları bir arada tutan “çimentodur.”
Bir insan ya da bir grup tarafından “kabul gördüğümüz” zaman “ait olma” ihtiyacımızı tatmin ederiz. Sadece sevmenin-sevilmenin değil, bir takımın taraftarı olmanın ya da bir siyasi partinin üyesi olmanın da kökeninde “kabul edilmek” vardır.
Doğada canlıların, “daha güvenli” olduğu için sürüler halinde hareket etmesi gibi bizler de “insan sürüleri” halinde yaşadığımızda daha “huzurlu” oluruz. Kabul görmek, kendimize benzeyen insanlarla dayanışma içinde olmak bize güven ve mutluluk verir.
“Sadakat” ve “vefa”, ait olma ihtiyacımız üzerine temellenen değerlerdir. Bizim gibi insan ilişkilerini güçlü kılmak isteyen toplumlar “sadakat” ve “vefa” değerlerini yücelten toplumlardır.
Birçok psikolojik çalışmanın ortaya koyduğu gibi kendini bir “yere” ait hissetmeyenler “değersizlik” duyguları geliştirirler. Psikolojik, sosyal ya da kültürel olarak “ait olamayan” insanlar kendilerini dışlanmış hissederler. Bu insanlar kişilik bozuklukları gösterirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder